25 Aralık 2012 Salı

altüstolmuşbirevkadınının yeni yıl hatıraları



Geçen hafta ağacı ve süsleri bir kaçyıldır saklandığı depodan çıkardım
Artık geçmişte kalmış olan tatlı hatıralar eşliğinde
salonun bir köşesine kurup ilk defa ben süsledim
Ağaç sessiz ben sessiz ve artık etrafında neşeli çığlıklar, bağırışlar, çağırışlar yoktu
Her bir ağaç süsünde saklı küçük parmak izlerini aradım
Her bir ağaç süsünü aldığımız anlar ,her bir yeni yıl
gözümün önünden film şeridi gibi geldi... geçti
Çocukken oğlumun ve kızımın daha kasım ayı başında
bu ağacı kurup süslemek için yalvarmalarını
her sabah ve her akşam noyele:) kaç gün kaldı diye başımın etini yemelerini ve benim de otoriter bir havayla daha zamanı değil hele bir durun bakalım herşeyin bir vakti vardır vs.gibi şimdi çok anlamsız gelen söylevlerimi hatırladım içim acıdı:(
Oğlum lisede okurken ise durum tersine dönmüş
bu sefer ben ağacı kuralım dedikçe
amannn anne işsizmisin
( yeni yetme lügatına göre işsizmisin ? sürekli angarya işler peşinde koşmak)
o ağaç hala duruyor mu ?
(sanki aradan bin yıl geçmiş)
hem biz bu yılbaşı arkadaşlarda toplanacağız
(demek ki evde olunmayınca yılbaşı ile ilgili hiç bir aktiviteye gerek yokmuş )
gibi tamamen duygusal olmayan kelimeler çoğalınca bizim ufaklıklar
5 yaşlarında iken alınan çam ağacımız
bizlerinde işi gücü vs.nedeniyle depodan çıkmayı bir türlü başaramadı.
Ne vakittir niyetliydim ama
niyet var heves yok
heves var  vakit yok hepsinden önemlisi yer yok
Bizim ev 40 metrekare
Belki o kadar da yok
Eve yeni bir obje koymak için başka bir eşyayı yerinden oynatmak gerekiyor(bkz.kuzine ile ilgili yazı)
Hele birde belinizde ufaktan ufağa fıtık göz kırpıyorsa:(
Herşey gözde büyüyor haliyle
Eşyaları salonun öbür yanına  yığdık ve ben ağacı kurdum
Tam üç parça ve 190 cm boyunda
Bayağı yordu beni
Çocuklara hak verdiğim anlar olmadı değil
Ağaç kurulur kimse toplamaya talip olmazdı
Ha bugün ha yarın derken ay olurdu toplanması
Benim hem yenim hem yerim dar olduğundan
kurup süsleme ve eski günleri de yad kısmı dahil tam
üç gün sonra ağacı söküp kutusuna koydum
Zaten  çocuklar bu yılbaşı yok
Ağaç olmasa da olur





gördüğünüz gibi kanapem  yeni yılın bütün renklerini taşıyor..







bu kart  bu gece noeli kutlayan dünyalı dostlara gitsin






Pencere kanadı Bayan Durkovicin  eski evinden
molozların içinden çıkarıp tamir ettim
Sepet ise Dumanın(kedişim) evi..Her gece gelip içine girip horlaya horlaya uyur
önceden yatak odamda idi ama Dumanın gece çıkardığı sesler yüzünden salona aldık














Bu kartlar çokk uzun yıllardır benimle...Hele pencereden bakan kedişli olan çok eski
Dışında bu kartı göndermek için özel bir sebebim yok derken içinde sadece beni unutmadığından emin olmak istedim
yazısı var:)









 

10 Aralık 2012 Pazartesi

ayva çekirdeği kremi





Ayva çekirdeğinin su ile birlikteliğinden oluşan jöle kıvamlı ev yapımı krem
blogumda en çok ziyaret edilen sayfalardan biri olunca daha kapsamlı yeniden yayınlıyorum

Ben eskiden ayvaya çok ilgi göstermezdim.
Hazımsızlığa çare olarak yemeye başladıktan sonra sevdim.
Şimdi meyve olarak evden eksik etmiyorum
Meyvesini yedikten sonra çekirdeklerini çıkartıp buzdolabında saklıyorum
Krem yapacağım zaman çekirdeklerini kaynatılıp soğutulmuş su içinde (tercihen bitmiş bir  krem kutusunda) bir ila iki gün  buzdolabında bekletiyorum.
Jöle kıvamına gelince de haftada  üç kere yüzüme boynuma ve ellerime uyguluyorum.
Nemlendirici, sıkılaştırıcı ve cildi toparlayıcı özelliği olduğunu düşünüyorum
Kendimce küçük kolaylıklar buldum.
Gün boyu kullanımında önce nemlendirici sürüp üzerine ayva kremimi ince bir tabaka halinde yayıyorum.İki krem birbirinin içinde eriyip gidiyor.Cildimi gece temizleyip tekrar uygun bir nemlendirici sürüyorum.Tek başına sürüldüğünde ciltte gerilmişlik hissi ile kuruyor.Tercihen banyo yapmadan önce maske amaçlı sadece ayva kremini kullanıyorum..Nemlendirici ile kullandığım zaman gerilme hissetmiyorum.Öyle büyük mucizeler beklemeden kırklı yaşları devirmiş biri olarak cildimin daha iyi göründüğünü hissediyorum.Yaşa bağlı gevşeme problemi dışında büyük bir problemim yoktur:)İlk gençlik yıllarımdan beri cildime mutlaka hem gece hem gündüz nemlendirici krem sürerim.Ve yüzüme sürdüğüm ilk bitkisel krem ayva kremidir.Şimdiye kadar alerjik veya başka türlü bir problemle karşılaşmadım.Tabi ki bu ayva çekirdeği kremi ile benim kişisel hikayem olup çoğul deneyimleri kapsamaz. Her cilt farklı özelliklere sahip olduğu için değişik sonuçlar alınabilir.
Açıkçası ben de başkalarının deneyimlerini merak ediyorum.Yorumlarda deneyenler paylaşım yaparsa memnun olurum