29 Şubat 2012 Çarşamba

el yapımı

Seneler öncesi...
Alışverişteyim, İzmit' in en meşhur caddesi olan Fethiye de yürüyorum.Birden dükkanların birinden bu manken kolu kapının önüne yığılmış  olan kolilerin içine  fırlatıldı.Lakin atan mesafeyi ayarlayamadığı için hedefin dışına çıktı ve ister inanın ister inanmayın  yan gözle bir karaltının uçmakta olduğunu hissedip ani refleksle kolu havada yakaladım.(Tabi ki kafama da gelebilirdi hatta daha kötüsü gövdeyide fırlatabilirlerdi:)
İşte bu el  o koldan  geriye kalan..
Epey bi zaman havluluk dekoratif saat tutucu vs.gibi kullandım.
Geçen sene kolu attım eli de ağız kısmı çatlamış olan  kapadokya ürünü seramik şekerliğin içine beyaz çimento kullanarak sabitledim.Aynen planladığım gibi ağır bir obje oldu.Şimdilik yüzükleri taşıyor büyük bir çalışma masası edindiğimde  not tutucu olarakta  kullanacağım...Umarım beğenirsiniz








18 Şubat 2012 Cumartesi

sticker deyip geçme



Nedendir bilinmez bu saatin şeklinden hiçbir zaman hoşlanmadım.Yanlarında altın rengi kaplamaları da vardı:((Önce onları söküp attım son zamanların modası stickerla kuş evi formu verip kendim için tahammül edilir konuma getirdim.Benim duvarlar pütürlü olduğu için yapışma tam olmadı ve sıcak havalarda kuşlar yerlere indi:)Düz pürüzsüz bir yüzeyde sonuç daha güzel oluyor.


Yapım:GeçenYılBuZamanlar
Maliyet:1TL

13 Şubat 2012 Pazartesi

ASYA SARI NAR KIRMIZI

Bu yıl bereket simgesi nar ev dekorasyon objesi olarak çok moda..
Kızımın odasını düzenlerken kırmızı bir oje bulmuştum..Aman hiç kırmızı oje sürmedim bir deneyeyim
derken birden fikrim geldi:).Evde iki tane kurumuş narım vardı.Önce tırnaklarımı sonra narları ojeledim




Sonuç harika mutlaka deneyin

bahçede........



Bir aydır farenjit sinüzit ne varsa üst solunum yollarıma yerleşmiş durumda.Başımda miğfer gibi bir başlıkla yatıyor kalkıyor ve dolaşıyorum.Hava dün rüzgarsız ve bol güneşli olunca kendimi dışarı atıp şöyle bir keşif gezisi yapayım dedim.Ayazlı günler ve geceler bahçedeki bütün bitkileri yakıp kavurmuş her taraf rutubetli ıslak ve çürüntü doluydu.(Aralıksız üç saat ot yoldum,çöp topladım)Sonsuz hayat..Ve her baharda yeniden doğmak! Bence canlılar aleminin en şanslı grubu bitkilerdir.Yalnız şunu anlamakta zorluk çekiyorum.Gözüm gibi baktığım çiçeklerim yaşamıyor ama bu yabani otlara hiç bir şey olmuyor.Ne hava şartları ne bizlerle yaptığı amansız savaşlar yıldırmıyor aksine güçlendiriyor.
Fotoğrafını çekmek istediğim o kadar çok şey vardı ki makinem bir açılıp bir kapanarak beni çileden çıkarınca vazgeçmek zorunda kaldım.
Dünya 2012 de elektronik sürece giriyor bendeki durum şu; Fotoğraf makinem bozuk,cep telefonum demode, laptopum wireless olmayan bir model ki evlere şenlik ve televizyonum da  yok.(Issız bir yerde oturan biri olarak bana gelen tek bir komşum vardı oda televizyonu kaldırdım dememle ortadan kaybolmuş durumda:)Çaktırmadan provence kadını olmuşumda haberim yok




Sardunyaların birçoğunu sökmek zorunda kaldım..Az  zarar görenleri budadım.
Umarım baharda ilk resimdeki hallerine dönmeyi başarırlar


Toprak küpler ve saksılar benim vazgeçilmezim..Şu kocaman asırlık zeytinyağı küpü artık puzzle olmuş durumda.
Uygun platformu bulursam  aklımda güzel bir proje var
Gölgem melek figürü gibi çıkmış
KARAMELEK  dedikleri bumu dur:)



Balkondaki ocakta yağışlardan nasibini alıp yeşillenmiş.
Burası bazen depo çoğunlukla kedi evi olarak kullanılıyor.İçine bir minder koyup  kapısına da şirin bir perde taktık mı al sana en kralından bir pisi evi




Arka bahçemden ormanın görünüşü
Güneşin ağaçların arasından süzülüşü nasılda
 masalsı bir güzellik vermiş...




Komşu bahçede kim bilir kaç kere hangi dertlere kilitlenip hangi sevinçlere açılıp kapanmış asırlık tahta kapıya resmen gönül vermiş durumdayım.
Bahçe çitinden artan telden yazın tasarladığım çam ağacı ve  üzerinde deniz eskilerinden yaptığım rüzgar çanı ise astığım yerde unutulup gitmiş:(
Eski mutfak ve banyo karolarını hatırlar mısınız ;
Ne kadar güzel desenleri olurdu.Altmışlı yıllarda marleyler moda olunca yavaş yavaş hayatımızdan çıkan güzelliklerden..Şimdi  yeniden moda oldular.Sağdan soldan bulduğum bir kaç karoyu bahçede yol olarak kullanıyorum.Özellikle lale desenli olanı benim favorim









9 Şubat 2012 Perşembe

DUMAN'IN SOBA SEVDASI

Duman acaip bir kedi..Kendine has alışkanlıkları,takıntıları ve vazgeçilmezleri var.
Kış günlerinde gözlem olanağı daha çok olduğu için benim bile aa dediğim yeni huylarını keşfediyorum
Dün geceyarısı saat bir civarlarıydı..Duman'la birlikte yatmaya  gittik...( diyorum çünkü yeni aldığım bir sepeti kendine uyku evi edindi ve o sepette benim odamda duruyor)
Saat 13.00...Duman hala o sepetin  içinde  horul horul  uyuyor
Ve neden uyuduğunu da  çok iyi biliyorum:))
Bu kuzine sobayı kurduğumuzdan beri Duman önünden ayrılmıyor
Yeni moda da önüne dikilip şekerleme yaparak ısınmak
Bütün gün sobanın başında hafiften sallanarak gözler kapalı iç geçmiş vaziyette uyukluyor
Ve bugün sobayı yakmadım
Duman hala o sepetin içinde
Soba yoksa Duman da ortada yok..Yataktan bile çıkmadı anlayacağınız:)

5 Şubat 2012 Pazar

1 çanta 2 yastık

Bütün yaz boyunca işte bu keten çantayı kullandım..Ne hikmetse bütün çantalarımın pabucunu dama attı
O kadar iyi bir ikiliydik anlayacağınız

Bu fotoyu çekerken  çanta 5 ay sonra  yastık olacağından habersiz ama ben hain planları
 taaa o zaman yapmışım beklemedeyim:))))
arka yüzlerinde süet kumaş kullanıldı

ve işin içine mamimin marifetli elleri de girince 1 çanta 2 yastık
projesi başarıyla tamamlandı..
ben sevdim... hergün oturduğum koltuğun üzerinde duruyorlar
başka sevenler de var  bu arada:) ne tatlılar değil mi ?
sanki yastığın içinden fırlamış gibiler
soldansağa:suzansuzi,ekşisultan ve pürtelaş